BEYZA DİLEM TOPDAL
ÖZGEÇMİŞ

Beyza Dilem Topdal (1991, İstanbul) disiplinlerarası metodolojilerle çalışan bir sanatçı ve araştırmacıdır. Endüstriyel tasarım lisansının ardından, Parsons, The New School’da (2017) Tasarım ve Teknoloji alanında yüksek lisansını tamamladı. Siborg teorileri, ekofeminizm, teknobilim, yeni materyalizm(ler) ile ilgilenen sanatçının araştırma odaklı pratiği; yerelden küresele anlatıları yapıbozuma uğratmayı ve yeniden inşa etmeyi amaçlar. Akademik araştırmalarında mevcut olarak Boğaziçi’nin insan ve insan ötesi deniz canlılarının dolanıklıkları üzerine, etnografik yöntemlerle çalışıyor.

Video, buluntu nesneler, basılı materyaller, interaktif medya ve yaratıcı kodlama gibi farklı araç ve teknolojileri yerleştirmelerine uyguladı. Continuum, Galerie 24b, Paris (2017), A More Fruitful Way to Spend Free Time, Plateform, Paris (2017), Sonar Festivali +D , İstanbul (2020), Suyun Bildikleri, Pilot Galeri, İstanbul (2022), Emerge 1.0, Istanbul (2024), katıldığı karma sergilerden bazıları. İstanbul Bienali Çalışma ve Araştırma Programı, Rotary Sanat Fonu, Piksel O’art Yeni Medya misafir sanatçı programı, Residency Unlimited, New York gibi programlara katılmaya hak kazanmıştır. Aynı zamanda İstanbul’da Noise Media Art fuarının proje direktörü olarak çalışmaktadır.

KÜNYE

Türlerarası Kayıt
2023
Video Enstelasyon

Türlerarası Kayıt adlı video enstalasyonu, tarih, ekoloji ve spekülatif kurgu alanlarını bir araya getiriyor. 1940’lardan 1960’lara kadar İstanbul’un fotoğraf arşivlerinden bir seçki kullanılarak hazırlanan bu eser, tarihi imgeleri ileri düzey AI teknikleriyle dönüştürüyor. Hem gerçeküstü hem de tekinsiz, tanıdık ve ürkütücü deniz yaşamı temsilleriyle iç içe geçiriyor.

Eserin temelinde, bir zamanlar Boğaziçi’nde yer alan zengin deniz biyoçeşitliliğinin keşfi yer alıyor. Yerel balıkçılardan ve tarihi kayıtlardan alınan anlatılarla, bir zamanlar bu sulara özgü olan ancak artık yok olan veya azalan türler canlandırılıyor. İstanbul’un tanıdık sahneleri bu kurgusal yaratıklarla yan yana getirilerek, tekinsiz bir uyumsuzlukta gösteren eser; geçmiş ve gelecek olasılıklarının spekülatif bir arşivi olarak yer buluyor.

keyboard_arrow_up